bugün
- en yaşlı özelliğiniz8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu9
- insana kendini kötü hissettiren şeyler22
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek9
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı10
- ben bu davanın savcısıyım9
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- iğrenç bir his tarif et27
- 1 mayıs8
- icardi190516
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- memesi küçük olmak16
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- anın görüntüsü15
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür13
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (418)
2x18 den sonra eleştiri bile yapmaya değmeyecek biri dizi olduğuna karar verdim.
bu site üzerinden film izlerken görüntüde donmalar oluyor. ve aynı 5 saniyelik parçayı defalarca oynatıyor. beklet tuşuna bassam bile birkaç saniye bekleyip tekrar tekrar aynı kısım dönüyor. sebebi ne olabilir?
bütün sinema salonları seferber edilmiş adeta bu saçmalık için, neden?!
Trablusgarp savaşı sırasında italya tarafından geçici olarak el konmuştur. Balkan Savaşı başlayacağı anlaşılınca bu adalar Osmanlı tarafından italya'ya bırakılmıştır. Misakı Milli sınırlarımız I. Dünya savaşının sona erdiği anki sınırları içine aldığından 12 ada Misakı milli sınırımız içinde yer almamıştır.
'Kamal' Türkçede 'kale' ve 'ordu' anlamındadır. Cumhuriyetin ilk yılları dilde öze dönüş çalışmaları sebebiyle 1935 yılında Atatürk tarafından 'Kemal' yerine kullanılmaya başlanmıştır. Atatürk'ün 'Kamal Atatürk' adını kullanmaya başlamasının sebebi Türkçe sevgisidir. Yani konu dil çalışmalarıyla alakalıdır. Bir süre sonra tekrar 'Kemal' adını kullanmaya devam etmiştir.
son zamanlarda yabancı filmlerin Türkiye'de çok geç gösterime girmesi sebebiyle insanların yöneliminde artış olan film.
gösterimdeki filmlerin tanıtımı, hangi illerde ve sinema salonlarında gösterime sunuldukları gibi kolaylıkla bilgi edinilebilen site. film yorumları da mevcuttur.
düzenli tertipli ve bir çok dört yıldızlı otelden daha konforlu misafirhaneleri olan kurum. Özellikle istanbul Küçük Çamlıca'da ki misafirhanesi 5 yıldızlıdır. gerek sunduğu konforla gerek çalışanlarının kibarlığıyla gönlümüzde yer etmiştir. Umuyoruz aynı ciddiyetle devam ederler.
müthiş bir bölümdür ancak Türkiye'de durumu içler acısıdır. bir çok konuda olduğu gibi.
far cry 3 ten sonra oynanılmasını tavsiye etmeyeceğim oyun.
üzüm salkımı gibi sapından tutulunca istenen yöne topluca taşınan mankurt kafalı, zekasız, 100 kelime ile yaşamını sürdüren kara cahillerin kendisini anlamalarını beklemediğimiz aydın. kitleler; koyun sürüsü gibi topluca bir tuzağa doğru yönelmişken farklı yolların da olabileceğini belirten, olası tehlikeler hakkında uyaran vatansever, fedakar aydın. kendisinden Allah razı olsun.
Doğu Türkistan konusundaki uyarılarını da dikkate almak ve üzerinde düşünmek gerekir! tabi düşünebiliyorsanız...
Doğu Türkistan konusundaki uyarılarını da dikkate almak ve üzerinde düşünmek gerekir! tabi düşünebiliyorsanız...
Banu Avar, samimi ve duyarlı bir Türk aydınıdır. beynini kullanmamak da ısrar edenlerden, üzüm salkımı gibi birilerinin sapından tutması ile toplu hareket edenlerden Banu Hanım'ın dikkat çektiği noktalara ve tehlikelere kafa yormalarını beklemiyoruz zaten!
aşağıdaki yorum Banu Avar'ın facebook sayfasından alıntıdır:
Dogu Türkistan halkını kullanarak ABD fonlarıyla zengin olanları ve algı operasyonuna malzeme olanları rahatsız etmiş olmalıyız! Belli site ve gruplar üzerinden yapılan yayınları izliyor kaydediyoruz! Ne Çin ne Rusya ne başka bir ülkeyi savunmayız. Hepsinin kendi çıkarlarına çalıstığını 42 yıllık meslek hayatımızda gördük!Son kez yazıyorum. Ben Türkiye üzerinde korkunç planlar olduğunu ve vatana odaklanmamız gerektiğini tekrarlıyorum!
Türk milliyetçilerini dış Türklere odaklayıp ana vatanı bölme oyunu 1. Dünya Savaşında da sahneye konmuştu.
Meraklısı Dogu Türkistan meselesiyle ilgili düşüncelerimi aşağıda okuyabilir:
Doğu Türkistan ile ilgili cevabımı 2 yıl önce yazmıştım. Meraklısı okusun..:
Emperyalizm girdiği her ülkede kendi çıkarlarına hizmet edecek odaklar yaratır ve bu odakları halkın ya da etnik grupların sevip benimseyeceği maskelerle donatır. Türkiye’de 100 yıldan fazla zamandır, Emperyal odaklara göbekten bağlı ‘Türkçüler’, ‘Solcular’ ve ‘Dinci’ler vardır.
Bunlar GERÇEK Türkçüleri, gerçek solcuları, mütedeyyin dindarları safdışı etmek için görev başındadır.
‘Türkçüyüm’ diye dolaşan bir grup, kendi ülkesinden çok iran ve Çin’deki Türklerin durumunu kendine bayrak etti.. ABD’nin o ülkeleri bölmek için görevlendirdiği bazı isimleri ‘Türk Büyüğü’ olarak tanıtanlar bile oldu.
PKK, El Kaide, ihvan-ı Müslimin gibi örgütler, Amerikan istihbaratının maşa örgütleridir, ABD, etnik kalkışmayı kaşımak için dünyanın çeşitli bölgelerinde, Afrika, Asya, Güney Amerika’da, çeşitli örgütler oluşturmuş, kişiler görevlendirmiştir. iÇTEN YIKMA faaliyeti bu şekilde gerçekleşecektir....
Bu iş için ABD bir fonlama teşkilatı kurmuştur: Milli Demokrasi Vakfı (National Endowment for Democracy – NED) bunlardan biri ve en önemlisidir.
ABD bu vakfın fonladığı yüzlerce örgütle hedef aldığı ülkeleri zayıflatmaktadır. ABD hedef aldığı Çin’e karşı geniş çaplı fonladığı Washington D.C. merkezli Dünya Uygur Kongresini (DUK) kullanmaktadır.
William Engdahl 2009’da Global Research’de bu konuda geniş bir belge yazı yayınlamıştır. Dünya Uygur Kongresi Uygurları temsil etmemekte, ama onların ‘temsilci’ olarak ‘Uluslararası Camia’nın operasyonlarına zemin hazırlamaktadır.
Dünya Uygur Kongresi “insan hakları araştırmaları ve savunma projeleri” için Milli Demokrasi vakfı (NED) den büyük fonlar almaktadır. Birçok yan örgüt, Uygur adı altında ABD çıkarlarına hizmet ederler. Mesela Uygur Amerikan Derneği NED’den büyük çapta fonlanmaktadır ve başkanı Rabia Kadir’dir.
ABD ve küresel şirketler, uzun zamandır Çin ve çevre coğrafyayı operasyon merkezi ilan etmişlerdir. ‘Uygur’ adı verilen operasyon odakları gibi, iran’ın bölünmesini hedefleyen GAMOH’ teşkilatı da, PKK ve benzer örgütler de ABD istihbaratı, CIA, NED, IRI, Freedom House gibi ağlar tarafından fonlamakta, yönlendirilmekte, adam satn alınmakta, istihbari ve medya faaliyeti yürütülmektedir..
Bu bağlamda kurulan sayısız teşkilat Birleşmiş Milletler, AB ve NATO bağlantılı çalışma yapmaktadırlar. Bunlardan biri ‘Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Örgütü’ (Unrepresented Nations and Peoples Organisation – UNPO) dür. UNPO’yu kuran ve geliştiren Erkin Alptekin adlı kişidir.
Amaçları mikro milliyetçilikle hedef ülkelerde etnik ve mezhepsel kışkırtıcılıktır. Engdahl açıklamıştır:
‘UNPO’nun onursal başkanı ve kurucusu Erkin Alptekin’dir. ABD Enformasyon Ajansı’nın (USIA) resmi propaganda kurumu olan Hür Avrupa Radyosu/ (Radio Free Europe/Radio Liberty) için Uygur Dairesi Müdürü ve Milliyetler Bölümü Müdür Yardımcısı olarak çalışırken UNPO’yu kurmakla görevlendirilmiştir.’
ABD Enformasyon Ajansı ile çalıştığı sırada 1991’de Dünya Uygur Kongresi’ni örgütlemiştir. ABD Enformasyon Ajansı görev tanımını resmi sitesinde şöyle belirlemiştir: “ABD ulusal çıkarlarının desteklenmesi için yabancı kamuoyunu anlamak, bilgilendirmek ve etkilemek ana amacımızdır”.
işte böylesi bir kurumun emrinde etnik ve mezhepsel konularda ‘uzman’ olan Alptekin aynı zamanda Dünya uygur Kongresi’nin ilk başkanı ve DUK web sitesine göre, “Dalai Lama’nın yakın arkadaşı”dır..’
UNPO, Amerikan çıkarlarına göre sınıflandırılmış çeşitli etnik azınlıkları, vakti gelince sahneye sürmek üzere hazırlamakta, fonlamakta, akademisyenlerini, tarihçilerini, aktivistlerini eğitmekte ve her grubu ‘kendi kaderini tayin hakkı’ çerçevesinde ayaklanmak üzere hazırlamaktadır. PKK ve benzer terör örgütleri de bu ve benzer Amerikan ve AB teşkilatlarının rahleyi tedrisinden geçmişlerdir.. yol haritalarını emperyalist mercilerden alırlar.
Kosova 1991’de daha Yugoslavya’nın içinde yeralırken UNPO üyesi olmuştur... Haşim Taci ve benzeri terör örgütü mensupları ABD Dışişleri Bakanı Madelen Albright’dan, Pentagon generallerine kadar açılan bir yelpazede ilişkiler kurarak, dolgun fonlama ve silah yardımlarıyla bulundukları yere gelmişlerdir. Kosova bugün kendini ‘bağımsız’ zanneden bir Amerikan sömürgesidir .
UNPO, Belucistan’dan Irak Türkmenlerine, Kürtlerden Tatarlara, Çerkeslere kadar tüm etnisitelere el atmakta, ABD çıkarlarına ‘faydalı’ olacak zevat bulunmakta , Washington’la örümcek ağları kurularak, hedefe yürünmektedir. Birilerinin ‘Türk anası’ olarak zikrettiği rabia Kadir de bu ağın en iç halkalarındaki zevattan biridir.
Kadir’in Washington’la DERiN ilişkisini ne zaman zikretsek kendine ‘Türkçü’ süsü veren birileri ağzından köpükler saçmaya başlamaktadırlar. Çünkü bu açıklamalar, ‘derin oyunu’ bozmaktadır. Birileri sahte Türkçülük maskesiyle Amerikan emperyalizminin goygoycusu olacak, samimi Türkçüleri arkasına takıp felç edecek, ‘Uygurların, Güney Azerbaycanlıların hakkı derken kendi ülkesinde yokedilecek, ‘Türküm’ demek yasaklanırken bakacak, yasalardan ‘TÜRK’ sözünün kaldırılması konuşulurken seyirci kalacak, TÜRKiYE’nin bölünmesi için Anayasa hazırlanırken eli kolu bağlı kalacak , ama Uygur, Güney AZERBAYCAN diye ayağa fırlayacak, Türklük ‘gazı’ da bu yolla alınmış olacaktır..
Bir kez daha söyleyelim: Rabia Kadir iyi bir ‘sivil örümcek’ örneğidir: Bir zamanlar Çin Ulusal Kongresi üyesiydi ve Çin’in en zengin 7. Kişisiydi.
Tutuklanma nedeni ABD’ye ajanlık gerekçesi iledir. Hapishaneden ABD yönetimi girişimiyle çıkarılmış ve Washington’da görevlendirilmiştir.
Maaşını ABD Kongresinden almaktadır. Amerikan istihbaratının ve Milli Demokrasi Vakfı’nın milyonlarca dolarla desteklediği kurumların başındadır. 2004’de Uygur insan Hakları Projesini başlatmış ve Emperyal ödüllere layık görülmüştür..
Peki ya Uygurlar. Onlar büyük zulüm altında değiller mi? Diyenlere sözüm şu: Evet Çin iktidarları Doğu Türkistan’da zulüm yapmış, uygurlara baskı uygulamıştır. Oradaki soydaşlarımız kanımız canımızdır. Ben Urumçi’de Turfan’da onların ellerini tutmuş, gözlerine bakmış, dertleşmiş kucaklaşmış binlerce kilometre ötede TÜRKÇE konuşmuş bu mutluluğu yaşamış biriyim.. Hiçbir şekilde ‘Denize düşenin yılana sarılacağını’ kabul etmeyenlerdenim. Atatürk kurtuluş için yılana mı sarılmıştı?!
Amerikan istihbaratının maşalarının adları TÜRK kelimesiyle birlikte anılamaz.. Onlar tarihe emperyal oyunda yer alan küçük maşalar olarak geçerler. Milletleri onları kahırla anar!
Banu AVAR, 28 Ocak 2013
aşağıdaki yorum Banu Avar'ın facebook sayfasından alıntıdır:
Dogu Türkistan halkını kullanarak ABD fonlarıyla zengin olanları ve algı operasyonuna malzeme olanları rahatsız etmiş olmalıyız! Belli site ve gruplar üzerinden yapılan yayınları izliyor kaydediyoruz! Ne Çin ne Rusya ne başka bir ülkeyi savunmayız. Hepsinin kendi çıkarlarına çalıstığını 42 yıllık meslek hayatımızda gördük!Son kez yazıyorum. Ben Türkiye üzerinde korkunç planlar olduğunu ve vatana odaklanmamız gerektiğini tekrarlıyorum!
Türk milliyetçilerini dış Türklere odaklayıp ana vatanı bölme oyunu 1. Dünya Savaşında da sahneye konmuştu.
Meraklısı Dogu Türkistan meselesiyle ilgili düşüncelerimi aşağıda okuyabilir:
Doğu Türkistan ile ilgili cevabımı 2 yıl önce yazmıştım. Meraklısı okusun..:
Emperyalizm girdiği her ülkede kendi çıkarlarına hizmet edecek odaklar yaratır ve bu odakları halkın ya da etnik grupların sevip benimseyeceği maskelerle donatır. Türkiye’de 100 yıldan fazla zamandır, Emperyal odaklara göbekten bağlı ‘Türkçüler’, ‘Solcular’ ve ‘Dinci’ler vardır.
Bunlar GERÇEK Türkçüleri, gerçek solcuları, mütedeyyin dindarları safdışı etmek için görev başındadır.
‘Türkçüyüm’ diye dolaşan bir grup, kendi ülkesinden çok iran ve Çin’deki Türklerin durumunu kendine bayrak etti.. ABD’nin o ülkeleri bölmek için görevlendirdiği bazı isimleri ‘Türk Büyüğü’ olarak tanıtanlar bile oldu.
PKK, El Kaide, ihvan-ı Müslimin gibi örgütler, Amerikan istihbaratının maşa örgütleridir, ABD, etnik kalkışmayı kaşımak için dünyanın çeşitli bölgelerinde, Afrika, Asya, Güney Amerika’da, çeşitli örgütler oluşturmuş, kişiler görevlendirmiştir. iÇTEN YIKMA faaliyeti bu şekilde gerçekleşecektir....
Bu iş için ABD bir fonlama teşkilatı kurmuştur: Milli Demokrasi Vakfı (National Endowment for Democracy – NED) bunlardan biri ve en önemlisidir.
ABD bu vakfın fonladığı yüzlerce örgütle hedef aldığı ülkeleri zayıflatmaktadır. ABD hedef aldığı Çin’e karşı geniş çaplı fonladığı Washington D.C. merkezli Dünya Uygur Kongresini (DUK) kullanmaktadır.
William Engdahl 2009’da Global Research’de bu konuda geniş bir belge yazı yayınlamıştır. Dünya Uygur Kongresi Uygurları temsil etmemekte, ama onların ‘temsilci’ olarak ‘Uluslararası Camia’nın operasyonlarına zemin hazırlamaktadır.
Dünya Uygur Kongresi “insan hakları araştırmaları ve savunma projeleri” için Milli Demokrasi vakfı (NED) den büyük fonlar almaktadır. Birçok yan örgüt, Uygur adı altında ABD çıkarlarına hizmet ederler. Mesela Uygur Amerikan Derneği NED’den büyük çapta fonlanmaktadır ve başkanı Rabia Kadir’dir.
ABD ve küresel şirketler, uzun zamandır Çin ve çevre coğrafyayı operasyon merkezi ilan etmişlerdir. ‘Uygur’ adı verilen operasyon odakları gibi, iran’ın bölünmesini hedefleyen GAMOH’ teşkilatı da, PKK ve benzer örgütler de ABD istihbaratı, CIA, NED, IRI, Freedom House gibi ağlar tarafından fonlamakta, yönlendirilmekte, adam satn alınmakta, istihbari ve medya faaliyeti yürütülmektedir..
Bu bağlamda kurulan sayısız teşkilat Birleşmiş Milletler, AB ve NATO bağlantılı çalışma yapmaktadırlar. Bunlardan biri ‘Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Örgütü’ (Unrepresented Nations and Peoples Organisation – UNPO) dür. UNPO’yu kuran ve geliştiren Erkin Alptekin adlı kişidir.
Amaçları mikro milliyetçilikle hedef ülkelerde etnik ve mezhepsel kışkırtıcılıktır. Engdahl açıklamıştır:
‘UNPO’nun onursal başkanı ve kurucusu Erkin Alptekin’dir. ABD Enformasyon Ajansı’nın (USIA) resmi propaganda kurumu olan Hür Avrupa Radyosu/ (Radio Free Europe/Radio Liberty) için Uygur Dairesi Müdürü ve Milliyetler Bölümü Müdür Yardımcısı olarak çalışırken UNPO’yu kurmakla görevlendirilmiştir.’
ABD Enformasyon Ajansı ile çalıştığı sırada 1991’de Dünya Uygur Kongresi’ni örgütlemiştir. ABD Enformasyon Ajansı görev tanımını resmi sitesinde şöyle belirlemiştir: “ABD ulusal çıkarlarının desteklenmesi için yabancı kamuoyunu anlamak, bilgilendirmek ve etkilemek ana amacımızdır”.
işte böylesi bir kurumun emrinde etnik ve mezhepsel konularda ‘uzman’ olan Alptekin aynı zamanda Dünya uygur Kongresi’nin ilk başkanı ve DUK web sitesine göre, “Dalai Lama’nın yakın arkadaşı”dır..’
UNPO, Amerikan çıkarlarına göre sınıflandırılmış çeşitli etnik azınlıkları, vakti gelince sahneye sürmek üzere hazırlamakta, fonlamakta, akademisyenlerini, tarihçilerini, aktivistlerini eğitmekte ve her grubu ‘kendi kaderini tayin hakkı’ çerçevesinde ayaklanmak üzere hazırlamaktadır. PKK ve benzer terör örgütleri de bu ve benzer Amerikan ve AB teşkilatlarının rahleyi tedrisinden geçmişlerdir.. yol haritalarını emperyalist mercilerden alırlar.
Kosova 1991’de daha Yugoslavya’nın içinde yeralırken UNPO üyesi olmuştur... Haşim Taci ve benzeri terör örgütü mensupları ABD Dışişleri Bakanı Madelen Albright’dan, Pentagon generallerine kadar açılan bir yelpazede ilişkiler kurarak, dolgun fonlama ve silah yardımlarıyla bulundukları yere gelmişlerdir. Kosova bugün kendini ‘bağımsız’ zanneden bir Amerikan sömürgesidir .
UNPO, Belucistan’dan Irak Türkmenlerine, Kürtlerden Tatarlara, Çerkeslere kadar tüm etnisitelere el atmakta, ABD çıkarlarına ‘faydalı’ olacak zevat bulunmakta , Washington’la örümcek ağları kurularak, hedefe yürünmektedir. Birilerinin ‘Türk anası’ olarak zikrettiği rabia Kadir de bu ağın en iç halkalarındaki zevattan biridir.
Kadir’in Washington’la DERiN ilişkisini ne zaman zikretsek kendine ‘Türkçü’ süsü veren birileri ağzından köpükler saçmaya başlamaktadırlar. Çünkü bu açıklamalar, ‘derin oyunu’ bozmaktadır. Birileri sahte Türkçülük maskesiyle Amerikan emperyalizminin goygoycusu olacak, samimi Türkçüleri arkasına takıp felç edecek, ‘Uygurların, Güney Azerbaycanlıların hakkı derken kendi ülkesinde yokedilecek, ‘Türküm’ demek yasaklanırken bakacak, yasalardan ‘TÜRK’ sözünün kaldırılması konuşulurken seyirci kalacak, TÜRKiYE’nin bölünmesi için Anayasa hazırlanırken eli kolu bağlı kalacak , ama Uygur, Güney AZERBAYCAN diye ayağa fırlayacak, Türklük ‘gazı’ da bu yolla alınmış olacaktır..
Bir kez daha söyleyelim: Rabia Kadir iyi bir ‘sivil örümcek’ örneğidir: Bir zamanlar Çin Ulusal Kongresi üyesiydi ve Çin’in en zengin 7. Kişisiydi.
Tutuklanma nedeni ABD’ye ajanlık gerekçesi iledir. Hapishaneden ABD yönetimi girişimiyle çıkarılmış ve Washington’da görevlendirilmiştir.
Maaşını ABD Kongresinden almaktadır. Amerikan istihbaratının ve Milli Demokrasi Vakfı’nın milyonlarca dolarla desteklediği kurumların başındadır. 2004’de Uygur insan Hakları Projesini başlatmış ve Emperyal ödüllere layık görülmüştür..
Peki ya Uygurlar. Onlar büyük zulüm altında değiller mi? Diyenlere sözüm şu: Evet Çin iktidarları Doğu Türkistan’da zulüm yapmış, uygurlara baskı uygulamıştır. Oradaki soydaşlarımız kanımız canımızdır. Ben Urumçi’de Turfan’da onların ellerini tutmuş, gözlerine bakmış, dertleşmiş kucaklaşmış binlerce kilometre ötede TÜRKÇE konuşmuş bu mutluluğu yaşamış biriyim.. Hiçbir şekilde ‘Denize düşenin yılana sarılacağını’ kabul etmeyenlerdenim. Atatürk kurtuluş için yılana mı sarılmıştı?!
Amerikan istihbaratının maşalarının adları TÜRK kelimesiyle birlikte anılamaz.. Onlar tarihe emperyal oyunda yer alan küçük maşalar olarak geçerler. Milletleri onları kahırla anar!
Banu AVAR, 28 Ocak 2013
zaman kaybı eylem. ilgi duyduğun alanda bir şeyler öğrenmek için okumuyorsan o diplomada çok işine yaramayacak.
"bir de çalıyorsa benim paramı çalıyor sana ne" versiyonu vardır.
peynir - karpuz
kaybettiğin an.
ilave: ikinci entryi girdiğimi sanıyordum ki başlık üstüme kaldı.
ilave: ikinci entryi girdiğimi sanıyordum ki başlık üstüme kaldı.
etkilemek..
genelde Konyalılar tarafından etliekmek olarak okunduğu söylenir.
genelde Konyalılar tarafından etliekmek olarak okunduğu söylenir.
ciddi küfür yiyen tiptir.
en son ne zaman sinemaya gittiğini hatırlayamamaktır.